Kosova Başbakanı Albin Kurti, bir polis memurunun öldürülmesinin ardından güvenlik güçlerinin 30 silahlı adamın etrafını sardığını açıkladı.
Kurti, silahlı grubun ülkenin kuzeyindeki Banjska köyündeki bir manastırda bulunduğunu söylerken, teslim çağrısında bulundu.
Kurti “terör saldırısı” diye tanımladığı olay nedeniyle Sırbistan’ın desteğini suçladı.
Kosova’daki NATO öncülüğündeki barış gücü, bölgede birliklerinin bulunduğunu ve gerekirse müdahale edebileceğini açıkladı.
Kosova’da geçen Mayıs ayında yapılan yerel seçimin ardından yaşanan çatışmalardan sonra durum gergindi.
Bölgeye istikrar getirmek amacıyla AB arabuluculuğuyla yapılan görüşmelerden sonuç alınamadı.
Kosova 2008’de bağımsızlığını ilan etti, ancak Belgrad ile birlikte müttefikleri Çin ve Rusya Kosova’yı tanımıyor.
Birçok Sırp Kosova’yı uluslarının doğum yeri olarak görüyor. Ancak Kosova’daki nüfusun yüzde 1,8’i Arnavut, yüzde 6’sı ise Sırp.
Gece saatlerindeki saldırı, polisin yol kesme ihbarıyla gittiği Sırbistan sınırı yakınlarındaki Banjska’da düzenlendi.
Yazılı açıklamada, polislere farklı yönlerden ateş açıldığı, el bombaları ve omuzdan atılan roketlerin de kullanıldığı belirtildi.
Kosova Polisi yetkilisi Veton Elshan AFP Haber Ajansına yaptığı açıklamada “Üniformalı silahlı adamlar görüyoruz…bize ateş açıyorlar, biz de karşılık veriyoruz” dedi.
Sırp Ortodoks Kilisesi de silahlı adamların Sırbistan’ın Novi Sad kentinden gelen hacıların kaldığı Leposaviç’teki bir manastıra saldırdığını açıkladı.
Rahipler ve hacılar kendilerini manastırın kulesine kilitlerken, aralıklarla ateş sesi duyulduğu açıklandı.
Başbakan Kurti, Belgrad’dan mali ve lojistik destek alan organize suçluları hedef aldı.
Kurti, sorumluların ve emri verenlerin de cezalandırılacağını ekledi.
Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani ise olayın “Sırp suç çeteleri tarafından organize edildiğini, Kosova Cumhuriyeti’nin egemenliğine karşı bir saldırı olduğunu” belirtti.
Sırbistan henüz olayla ilgili bir açıklama yapmadı.
Bölgedeki gerilim, Mayıs ayındaki yerel seçimleri Sırpların boykot etmesinin ardından, Arnavut belediye başkanlarının Sırpların çoğunlukta yaşadığı yerlere atanmasıyla başladı.